
Türkiye ile Suriye arasında uzun süredir beklenen direkt transit geçişler bugün itibarıyla açıldı. Bu gelişme, lojistik ve dış ticaret açısından büyük bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Artık Türkiye’nin her bölgesinden yükler, Suriye’nin istenilen noktalarına 4,5 günde ulaştırılabilecek.
Yeni transit düzenleme sayesinde sadece Türkiye – Suriye taşımaları hızlanmakla kalmıyor, aynı zamanda Orta Doğu’ya giden kara yolu ticareti de önemli ölçüde zaman kazanmaya başlıyor.
Daha önce Türkiye’den çıkan tırlar, tampon bölgelerde uzun süre beklemek zorunda kalıyordu. Gümrük işlemleri, ek güvenlik kontrolleri ve geçiş kısıtlamaları hem maliyeti artırıyor hem de teslimat sürelerini uzatıyordu. Yeni uygulama ile birlikte:
Bu durum özellikle ihracatçılar için büyük kolaylık sağlıyor. Hızlı ve güvenli ulaşım, uluslararası ticarette rekabet gücünü artıran en kritik faktörlerden biri.
Suriye koridorunun açılması sadece ikili ticaret açısından değil, bölgesel lojistik için de stratejik bir fırsat oluşturuyor. Çünkü Türkiye’den çıkan yükler, artık Suriye üzerinden çok daha hızlı şekilde:
gibi ülkelere ulaşabilecek. Böylece Orta Doğu’ya transit süreler ciddi şekilde azalırken, tedarik zincirleri de daha güvenilir hale gelecek.
Yeni dönemin en önemli adımlarından biri de Cilvegözü ve Öncüpınar gümrük kapılarında 24 saat geçiş imkanı sağlanması. Bu sayede lojistik firmaları, taşıma planlarını daha esnek bir şekilde yapabilecek.
Suriye tarafında da Bab el-Hava ve Babüsselam gümrük kapıları aynı şekilde 24 saat boyunca hizmet verecek. Böylece sınır geçişlerinde yaşanan yoğunluk büyük oranda azalacak, ticaret akışı kesintisiz hale gelecek.
Türkiye – Suriye transit hattının açılması, lojistik sektöründe büyük bir hareketlilik yaratacak. Özellikle:
Bu sayede hem Türkiye ekonomisine hem de bölgesel ticaret hacmine ciddi katkılar sağlanması bekleniyor.
Türkiye – Suriye arasında başlayan direkt transit geçişler, sadece iki ülke için değil, tüm Orta Doğu için lojistikte yeni bir dönem anlamına geliyor. 4,5 günde direkt servis imkanı, ihracatçılara ve lojistik firmalarına zaman, maliyet ve güvenilirlik açısından büyük avantajlar sunuyor.
Bu gelişmeyle birlikte Türkiye, bölgesel lojistik merkez olma yolunda bir adım daha ilerlemiş durumda.